Kayıtlar

Nisan, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Yaşadıklarımı rüya sanıyor olmamı bir nedene bağlayamıyorum

Annem saksıdaki güzel çiçekti. Babam ise sırf üşengeçlikten saksı dibine dökülen ılık çay misali. / 29 Kasım 2011, Saat bilmem kaç’mış. Bizim salonumuzda hiç süslü süslü vitrinler olmadı. Abartılı çerçevelerde; samimiyetten uzak, vesikalıktan hallice fotoğraflarımız da. Bizim upuzun kahvaltı sofralarımız olmadı, bayram baklavalarımız da. Kalabalık sevinçlerimiz de olmadı. Şükür, dolu dolu hüzünlerimiz de. Hatırlıyordum, dayım beni kucağına alıyordu, vapurun ucundaydık. Havanın renginden sabaha az kaldığını anlayabiliyordum... Güneş yeni yeni ve tupturuncu doğuyordu. Yüzüme, elbiseme, ellerime değiyordu. Neden ayakkabılarımı giydirmemişlerdi hatırlamıyorum ama elbisemin desenleri hala aklımda. Biz neden o saatte vapurdaydık bilmiyorum.