Söz gümüş müydü?

Daha ne kadar kaybedip daha ne kadar kazanmaya oynarız bilmiyorum. İnsanız. Dünya denen aleme dalıyoruz, batıyoruz, çıkıyoruz. Güne kavuşmaya yaşıyoruz. Bir sonraki güne...

"Bugün bitsin, öyle. Bu iş bitsin, öyle. Okul bitsin, öyle. Şuraları gezeyim, öyle. Şuralara gideyim, öyle. Yok efendim şurada çalışayım, öyle. Ama bi' de şununla kavuşalım, öyle. Bir de soyumu devam ettireyim, öyle. Çocuklar büyüsün, öyle. Emekliliğe az kaldı, bekle."

Hep; "öyle" kelimesini geleceğe atfediyoruz.  Durun, biraz yaşayalım; lütfen. 

Batıp çıkmayı da biliyorum. Eşek gibi biliyorum hem de. Yaşamak derin bir nefes düşün; o aldığın nefes tükeninceye dek yaşamak. Çok sevdiğin yemeği düşün, çatlarcasına yedin ya; öyle. Kavuşmayı da; eşekler gibi biliyorum. Bildiğimi kendime çaktırmıyorum, Allah muhafaza bozulur, o ayrı. 

Ömrüm bir bayrak, vallahi bak. Tuttum, sıkıca tuttum, koşuyorum. Zirvede bir sancak olup beni karşılar mısın? Belki rüzgarında beraber sallanırız? Baktın sallanmıyoruz, en kötü serinleriz. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kişisel gelişim kitapları üzerine..

Saat Farkı ve Biraz Soru İşareti

İlk çeyrek bitti, sıradakine geçelim mi?